Irak KBY Başbakanı Mesrur Barzani, ABD’de Enerji Projeleri İçin Anlaşmalar İmzaladı
Geçtiğimiz hafta ABD’de temaslarını sürdüren Irak KBY Başbakanı Mesrur Barzani, Süleymaniye’de bulunan Miran ve Topkhana-Kor Mor doğalgaz sahalarında geliştirme projeleri için HKN Enerji ve WesternZagros şirketleriyle büyük çaplı anlaşmalara imza attı. Anlaşmaların toplam değeri yaklaşık 110 milyar dolar olarak açıklandı.
Bağdat yönetimi ilk etapta söz konusu anlaşmalara karşı çıkarak onları “geçersiz ve anayasaya aykırı” olarak değerlendirdi. Bu değerlendirme, Federal Yüksek Mahkeme’nin 2022’de verdiği ve enerji anlaşmalarında merkezi hükümetin yetkisini vurgulayan karara dayandırıldı. Ancak Irak Petrol Bakanlığı, daha sonra yalnızca “anayasaya uygunluk” vurgusu yaptı ve Bağdat’ın söyleminde bir ton değişikliğine işaret etti.
Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, ABD’li senatörlerle yaptığı görüşmelerde enerji sektöründeki yabancı yatırımlara açık olduklarını belirtti. Sudani, “Irak’ın siyasi ve ekonomik istikrarı” için yabancı yatırımcılarla iş birliğini geliştirme kararlılığını vurgularken, Amerikan şirketleriyle enerji alanında elde edilen başarılara dikkat çekti.
Bu gelişmeler, özellikle enerji alanında yetki paylaşımı konusundaki anayasal tartışmaları yeniden gündeme taşıdı. Irak Anayasası’nın 110’uncu maddesi, uluslararası anlaşmalar ve enerji politikaları dahil olmak üzere bazı alanlarda yetkiyi federal hükümete tahsis ederken; KBY ise Anayasa’nın 115’inci maddesine dayanarak, federal hükümete açıkça verilmemiş yetkilerin bölgesel yönetimlere ait olduğunu savunuyor.
Erbil yönetimi, Bağdat’ın mali yükümlülüklerini yerine getirmediğini ve bölgenin ekonomik kalkınmasını engellediğini öne sürerek uluslararası enerji anlaşmalarını bu çerçevede meşru görüyor. KBY yetkilileri, bu anlaşmaların yalnızca ekonomik değil, siyasi özerklik açısından da stratejik bir adım olduğunu vurguluyor.
Bağdat’ın söylemindeki yumuşamanın, ABD ile olan stratejik ilişkileri ve enerji güvenliği alanındaki dış yatırım baskısıyla bağlantılı olabileceğini belirten uzmanlar, bu sürecin dikkatle yönetilmezse, Irak’ın iç siyasi dengelerinde yeni bir krize yol açabileceği uyarısında bulunuyor.