Yenilenebilir Enerji Kaynakları 2024’te Küresel Elektrik Üretim Kapasitesinin Yüzde 46’sını Oluşturacak
Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA) tarafından yapılan açıklamaya göre, 2024 yılının sonuna kadar yenilenebilir enerji kaynakları, dünya genelindeki elektrik üretim kapasitesinin %46’sını oluşturacak.
Toplamda 4 bin 448 gigavatlık küresel yenilenebilir enerji kapasitesinin 1865 gigavatı güneş enerjisinden, 1132 gigavatı rüzgar enerjisinden ve 1053 gigavatı ise açık deniz rüzgar enerjisinden elde edilecek.
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), küresel yenilenebilir enerji kapasitesinin 2030’a kadar 2,7 kat artacağını tahmin ederken, rüzgar ve güneş kuraklığı bu artışın önündeki olası engeller arasında gösteriliyor.
Araştırmalara göre, rüzgar kuraklığı olarak adlandırılan durumda bir bölgede en az 7-10 gün normalin altında düşük rüzgar hızları gözlemleniyor.
Rüzgar ve Güneş Kuraklığının Enerji Üretimine Etkisi
İklim Değişikliği Paneli (IPCC) verilerine göre, iklim değişikliği küresel rüzgar hızlarını etkileyerek yıllık ortalama rüzgar hızlarında %10’luk bir düşüş öngörüyor. Bu durum, rüzgar enerjisinden elektrik üretiminde %30’dan fazla bir azalmaya neden olabiliyor.
Rüzgar türbinlerinin çalışabilmesi için belirli bir rüzgar hızına ihtiyaç duyulurken, rüzgarın şiddeti, yönü, düzeni ve süresi türbinlerin verimliliğini etkileyebiliyor.
Özellikle Avrupa’da son yıllarda rüzgar kuraklığının etkileri hissedildi. Rüzgar enerjisi üretimindeki azalma, ülkelerin elektrik enerjisi arzındaki paylarını da etkiledi.
Güneş enerjisi üretiminde ise bulut örtüsünün fazlalığına bağlı olarak güneş kuraklığı riski ortaya çıkabiliyor. Bu durum, panellerin güneş ışığını ne kadar verimli şekilde dönüştürdüğüne doğrudan etki ediyor.
Rüzgar ve Güneş Kuraklığına Karşı Alınması Gereken Önlemler
Uluslararası alanda rüzgar ve güneş enerjisi kapasitelerinin artırılmasına yönelik adımlar atılmaya devam ederken, gelecekte rüzgar ve güneş kuraklığı gibi risklerin daha da kritik hale gelebileceği belirtiliyor.
Kuraklığa karşı alınabilecek önlemler arasında rüzgar ve güneş enerjisi üretimini dengelemek için enerji depolama sistemleri, yedek jeneratörler ve iletim altyapısının iyileştirilmesi gibi adımlar bulunuyor.
Uzmanlar, rüzgar ve güneş kuraklığı riskini azaltmak için enerji tüketimini yönetmek, depolama sistemlerini geliştirmek ve iletim altyapısını iyileştirmek gibi önlemlerin alınması gerektiğine dikkat çekiyor.
Gelecekte olası üretim düşüşlerinin engellenmesi ve enerji güvenliğinin sağlanması için bugünden planlama yapmanın önemli olduğu vurgulanıyor.