İran nükleer başlık üretmeye ne kadar yakın? İşte ülkenin merak edilen nükleer ve füze programı tarihi

“`html

İsrail’in İran’a Yönelik Harekâtı ve Nükleer Programın Tarihçesi

İsrail hükümeti, İran’a karşı başlattığı askeri harekâtın nedenini, İran’ın nükleer programı olarak gösterdi. Uzun yıllardır İran’ın nükleer tesislerine yönelik sabotajlar ve bilim insanlarına suikastlar gerçekleştiriliyordu. Son bir hafta içinde, Natanz, Arak ve İsfahan gibi önemli nükleer alanlara saldırılar düzenlendi. Bu saldırılar sonucunda İran’ın tanınmış nükleer bilim insanları da hayatını kaybetti. Ancak İran, bu suçlamaları kesin bir dille reddederek, nükleer programının yalnızca barışçıl amaçlarla, özellikle enerji üretimi ve bilimsel araştırmalar için geliştirilmekte olduğunu savunuyor.

İran’ın Nükleer Programının Gelişimi

İran’da nükleer santral kurma fikri, 1950’li yıllara kadar uzanıyor. O dönemde İran Şahı Pehlevi’nin Amerika Birleşik Devletleri ile geliştirdiği yakın ilişkiler sonucunda, iki ülke arasında nükleer enerji üretimi konusunda bir anlaşma imzalandı. Bu çerçevede, İran’a bir nükleer santral inşa etmesi konusunda destek sağlandı ve ilk tesisin inşaatına Buşehr kentinde başlandı.

İran Nükleer Tesisi

Ancak 1979’daki İran İslam Devrimi, Şah’ın ülkeyi terk etmesine ve yeni yönetimin nükleer santral inşaatını durdurmasına neden oldu. 1980 yılında Irak’ın İran’a saldırmasıyla başlayan savaş döneminde, İran’ın nükleer tesisleri bombalandı. Bu durum, İran’ı yarım kalan nükleer projelerini tamamlamaya motive etti.

1990’lı yıllarda İran, Buşehr Nükleer Santrali’nin tamamlanması adına Rusya ile iş birliği yaptı ve gerekli olan reaktör ve yakıt teminini bu ülkeden sağladı. Buşehr Nükleer Santrali, sınırlı kapasitesi ile 2011 yılında faaliyete geçti ve o zamandan beri elektrik üretimine devam ediyor.

Buşehr Nükleer Santrali

Buşehr Nükleer Santrali’nin yeniden inşa süreci

Uranyum Zenginleştirme Faaliyetleri ve Uluslararası Tepkiler

2002 yılında, İran’ın sadece Buşehr’de değil, Natanz ve Arak gibi diğer tesislerde de nükleer çalışmalara başladığı ortaya çıktı. Bu tesislerde uranyum zenginleştirme işlemleri uygulandığı iddia edilerek, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu, Natanz’da yaptığı denetimde zenginleştirilmiş uranyum örneklerine ulaştı. Bu durum, İsrail ve Batılı ülkelerin İran’a baskı yapma ve çeşitli yaptırımlar getirme yoluna gitmelerine neden oldu. İran ise bu iddiaları reddederek, nükleer silah üretme niyeti olmadığını açıkladı.

2015 yılında, dönemin ABD Başkanı Barack Obama’nın girişimiyle İran ile Batılı ülkeler arasında bir anlaşma imzalandı. Bu antlaşma çerçevesinde, İran belirli tesislerde yalnızca nükleer enerji üretimi yapacak ve mağdurlara uygulanmış olan ambargolar kaldırılacaktı. Ancak 2018 yılında, ABD Başkanı Donald Trump, anlaşmayı “kötü bir anlaşma” olarak nitelendirerek, dondurmayı tercih etti. Bunun sonucunda İran, anlaşmanın geçerliliğini yitirdiğini duyurdu. Bugün, İran’ın elinde Buhşehr, Natanz, Arak, İsfahan ve Fordo gibi nükleer tesisler bulunmakta. Özellikle Fordo ve Arak tesislerinde uranyum zenginleştirme çalışmaları devam ediyor ve İran’ın nükleer silahlara yakın olduğu tahmin ediliyor.

Fordo Nükleer Tesisi

İran’ın Nükleer Silah Kapasitesine Erişimi ve Füze Programı

Uranyum zenginleştirmenin temel amacı, nükleer enerji elde etmenin yanı sıra, potansiyel silah kapasitesine ulaşmaktır. Zenginleştirme işlemi, uranyum-235 oranını arttırmaya yönelik çeşitli süreçler içeriyor. Nükleer enerjinin elektrik üretimine yeterli olabilmesi için uranyum-235 yeterken, zenginleştirilmiş uranyum-235, nükleer silahlara zemin oluşturuyor. İran, uranyum zenginleştirme faaliyetlerini tamamen barışçıl gerekçelerle sürdürdüğünü beyan etse de, uluslararası toplum bu durumu yakından izlemeye devam ediyor.

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı, İran’ın her ay yüzde 60 oranında zenginleştirilmiş uranyum üretebildiğini kaydetti. 2025 yılında sağlanan verilere dayanarak, İran’ın yüzde 60 zenginleştirilmiş uranyum stokunun 274.8 kilogram civarında olduğunu tahmin edilmektedir. Nükleer silah üretebilmek için uranyumun yüzde 90 oranında zenginleştirilmesi gerektiğinden, İran’ın bu aşamaya ulaşması bekleniyor.

Günümüzde Buşehr Nükleer Santrali

İran’ın Füze Programı ve Hedefleri

Füze teknolojisi, nükleer silahların günümüzdeki en etkili kullanma yöntemlerinden birini oluşturuyor. İran, mevcut füzeleriyle İsrail gibi ülkeleri hedef alabilmekte. Ancak asıl endişe, bu füzelerin nükleer başlıklarla donatılmasıdır. İran, nükleer kapasitelerini artırmak için füze programlarını geliştirmeye başladığı dönemden bu yana, önemli ilerlemeler kaydetmiştir.

İran, Irak-Iran Savaşı sırasında, Saddam Hüseyin’in Sovyet yapımı 1500 km menzilindeki Scud füzelerini kullanması üzerine, kendi füze programını geliştirme kararı aldı. Çin ve Kuzey Kore gibi ülkelerden aldığı örneklerle, kendi füzelerini üretme süreçlerine girdi. Böylece, İran tarafından geliştirilen balistik füzeler, hızla artan menzil kapasiteleriyle dikkat çekti.

Şahab-3 Füzesi

1990’lı yıllarda, 300 km menzil mesafesine sahip sıvı yakıtlı Şahab-1 füzesi ile başlayan süreçte, ardından 750 km menzilli Şahab-2 ve 1300 km menzilli Şahab-3 füzeleri geliştirildi. Ancak sıvı yakıtlı füzelerin depolanma ve fırlatma süreçleri zaman alıcıydı; bu nedenle 2000’li yıllardaki geliştirmelerle katı yakıt teknolojisi üzerine eğilindi. 2010’lu yıllardan itibaren, İran 2000 km menzil kapasiteli katı yakıtlı Sejjil füzelerini üretmeyi başardı.

Günümüzde İran, Kıyam, Şahab, Sejjil ve Hürremşerh gibi çeşitli balistik füzeler geliştirmiştir. Bu füzelerin menzil kapasiteleri 2000 km’ye ulaşmakta ve bazı kaynaklar, İran’ın elinde nükleer başlık taşıyabilecek seyir füzeleri olduğunu iddia etmektedir.

Füze Gelişimi

“`

Related Posts

Bu yaz plajlarda sigara içilmeyecek

Fransa, halk sağlığını koruma amacıyla ülke genelindeki tüm plajlarda sigara içmeyi yasaklamaya hazırlanıyor.

Berkay Gezgin’in savunması ortaya çıktı: Polis ‘Ekrem abiniz sizi kurtarsın’ demiş!

139 sanıklı Saraçhane eylemleri davasının ilk duruşmasında sanıklar savunmalarını yapmaya başladı. Sanıklardan CHP PM Üyesi Berkay Gezgin savunmasında, “Kendi irademle polisin yanına gittim ve bir anda yere yatırılarak ters kelepçe ile gözaltına alındım. Yerde birkaç kere kafamıza vurdular. ‘Demek polise taş atarsınız, şimdi gelsin Ekrem abiniz sizi kurtarsın’ dediler” ifadelerini kullandı.

Yolcu uçağında panik anları: Tuvaletteki şüpheli not yetkilileri harekete geçirdi

İngiltere’nin Cardiff kantinden Kanarya Adaları’na giden TUI’ye ait bir yolcu uçağında görevli kabin ekibi, uçuş sırasında tuvalette şüpheli bir not buldu. Söz konusu not, hemen pilota iletilirken o sırada Portekiz hava sahasında bulunan uçak için …

İsrail ve İran karşılıklı saldırıları ne kadar sürdürebilir?

İsrail ve İran karşılıklı saldırıları ne kadar sürdürebilir?

Birlikte içki içtiği arkadaşını tabancayla vurdu: Günler sonra bungalovda yakalandı

Sakarya’da birlikte içki içtiği arkadaşını tabancayla vurarak yaralayan şüpheli, 15 gün sonra bungalovda yakalandı.

Netanyahu: İran’a ait bütün nükleer tesisler vurabililir

Netanyahu: İran’a ait bütün nükleer tesisler vurabililir